14 Mayıs 2018 Pazartesi

SU HAYATTIR

Yazıma önce suyun mucizevi faydalarından bahsederek başlamak istiyorum.


Su içtiğimizde başta sindirim sistemimiz olmak üzere tüm vücudumuzdaki sistemlerin daha rahat çalışmasına destek olmuş oluyoruz. İçtiğimiz her bir yudum su, kan dolaşımı sayesinde tüm vücuda dağılıyor, kan dolaşımına katılmayan su ise böbreklere geliyor, vücut için gerekli olmayanlar idrar şeklinde vücuttan atılıyor.Vücudumuzdaki tüm sistemlerin dengeli, sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için gün içinde aldığımız su ile dışarı attığımız suyun miktarının aynı olması gerekiyor. İşte bu denge bozulduğunda, yani attığımız sudan daha az su aldığımızda vücut fonksiyonlarımızda bozulmalar, hastalıklar ortaya çıkıyor. Zira yemek yemende günlerce, hatta haftalarca yaşayabilen biz canlılar, susuz sadece birkaç gün yaşayabiliyoruz. Su, hayattır, hayat da sudur!
Hal böyleyken ne yazıkki su kaynaklarına gereken önemi vermiyoruz ve bu kaynakların kirliliğine ve yok olmasına sebep oluyoruz.



Peki nedir bu su kirliliği ?

Nehir, okyanus, göl, deniz ve yeraltından gelen suların insanlar, fabrika tipi yapılanmalar yüzünden kirletilmesi durumu su kirliliğini ortaya çıkarıyor. Sanayileşme, şehirleşme, nüfus artışı, tarım ilaçları gibi faktörler dolayısıyla sularımız kirleniyor. Bu durumda insanlar, hayvanlar, çevremiz ve tüm doğa da zarar görüyor. İçinde zararlı maddeler bulunan atık sular, arındırılmadan havzalara boşaltıldığında ya da biz insanlar kendi atıklarımızı su kaynaklarına attığımızda sularımız da kirleniyor.


Su kirliliğini önlemek için nasıl tedbirler alabiliriz ?

  • Doğal su kaynakları korunmalıdır.
  • Sanayi atıkları arıtılmalıdır.
  • Zararlıları öldürmek amacıyla kullanılan kimyasal maddeler (pestisitler) doğru ve uygun dozda kullanılmalıdır.
  • Akaryakıt taşımacılığında sızıntıyı önleyecek önlemler alınmalıdır.
  • Doğada parçalanması zor olduğundan deterjanların kullanılması azaltılmalıdır.
  • İçme ve kullanma su kaynaklarının civarında kirliliğe neden olacak faaliyetler engellenmelidir.
  • Evsel atıkların kanalizasyona verilmesi sağlanmalı ve kanalizasyon suları arıtılmalıdır.

Su ortamında yaşayan canlıları tehlikeye sokuyoruz


Atık sulardaki kimyasal maddeler ve organik bileşikler suda çözünmüş olan oksijenin miktarının azalmasına da sebep olur. Bu da suda yaşayan bitki ve hayvanların ölüm oranlarını artırmaktadır. Bu tür sular daha koyu renge ve pis kokuya sahiptirler. Hatta bazı göller veya derelerde aşırı kirlenme sonucu canlı yaşamı sona ermiş ve içerisinde atıklardan meydana gelen adacıklar oluşmuştur.


Dereden su içen oğlak öldü! İlçe ayağa kalktı


Bursa'nın Karacabey ilçesinde köylüler Karadere için ayaklandı. Fabrika atıkları sebebiyle dayanılmaz kokular yayılan Karadere'den su içince ölen oğlakla eylem yapan köylüler yetkililere seslendi. DOĞADER Başkanı Gökbayrak, Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Uluşahin ve Sultaniye Muhtarı Mete'den ise vahim iddialar geldi.




➔ NOT:yukarıdaki videoda deniz kirliği hakkında bilgi veren bir video bıraktım.



 Bu video ne yazikki şu an dünyadaki durumumuzu gösteriyor. her ne kadar önlemler alalım diye belirtsek de duyarlı vatandaşlar olamıyoruz ve bu beni doğayı ortak kullanan bir vatandaş olarak çok üzüyor. 








Böyle olmak varken



Neden Bu Şekilde olsun


yaralanılan kaynaklar :






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÇEVREMİZİ KİRLETME, GELECEĞİ YOK ETME

Günümüzde Çevre Sorunları Çevre kirlenmeleri ve bu kirlenmelere bağlı olarak ortaya çıkan sorunlara biz çevre sorunları diyoruz. O...